Anaerobik metabolizma organizmanın oksijen alımı yetersiz kaldığında oksijensiz enerji üretim oranının oksijenli üretimin üzerine çıktığı diğer bir deyişle anaerobik metabolizmanın baskın olmaya başladığı süreçtir.
Anaerobik eşik ise kan laktat yogunlugunda bariz artısların görüldügü ,aerobik egzersizden, anaerobik metabolizmanın daha fazla yogunlasmasını gerektiren egzersize geçisi gösteren nokta olarak tanımlanabilir.
Anaerobik esik baslıca iki yolla belirlenmektedir:
- Girişimsel yol
- Girişimsel olmayan yol
Girişimsel Yol
Egzersiz siddeti veya oksijen tüketimi arttıkça bir noktadan (anaerobik esik) sonra kan laktat seviyesi sistematik bir sekilde artmaya baslar. Bu nokta belirli aralıklarla alınan kan örneklerinde belirlenen laktat yogunlukları, kullanılan O2 miktarına ya da uygulanan yüke karsı grafige alınarak bulunur.
Girişimsel Olmayan Yol
Anaerobik eşiğin belirlenmesinde ekonomik sebepler ve uygulanan testler sırasındakarsılasılan güçlükler nedeniyle dolaylı ve girişimsel olmayan yollar geliştirilmiştir.1982 yılında Francesco Conconi ve arkadaşları anaerobik eşiğin belirlenmesinde kullanılabilecek girişimsel olmayan, dolaylı bir saha testi geliştirmişlerdir. Şiddeti gittikçe artan egzersiz sırasında koşu hızıyla, Kalp Atım Hızı arasındaki ilişkiyi tanımlamışlardır. Koşu hızı – Kalp Atım Hızı arasındaki ilişki düşük şiddetten submaksimale gidildikçe doğrusaldır; ancak bu doğrusal ilişki submaksimalden maksimal egzersiz şiddetine gelindiğinde doğrusallıktan sapma gösterir. Bu sapmanın gözlendiği nokta, kan laktat yogunluğunun ani artış gösterdiği anaerobik esik ile ilişkilidir . Doğrusallığın bozulduğu noktadaki koşu hızı ile 4 mmol sabit laktat eşiğine karşılık gelen koşu hızı (anaerobik eşik) arasında yüksek ilişki olduğu saptanmıştır. Şiddeti gittikçe artan bir egzersiz sırasında Kalp Atım Hızı – İş Yükü eğrisinde yukarı ya da aşağı yönde değişimin olduğu bu sapma noktasına kalp hızı kırılma noktası denir.
Testin uygulaması; genelde başlangıç koşu hızı yavaş olur. Sporcu düzeyine ve amaca göre başlama koşu hızı olarak 8,5 – 9….12 km/saat sesli uyaran sinyal aralıklarında biri seçilir. Bu sinyaller her 200m. de bir 0,5 km hızlanacak şekilde artar, hız artıkça sinyal aralıklarının geliş süresi azalır.(Conconi ve ark 1982).
Test için koşu bandı kullanmak daha etkin bir seçenek olabilir. Koşu bandında 5 dakikalık bir ısınmanın ardından başlangıç hızı ile birlikte her 200 m.’de hız 0,5 km hızlanarak test uygulanır. Her 200 m.’de nabız ve hız kayıt edilir. Test kişi tükenene veya maksimal nabza ulaşana kadar devam ettirilir.
Değişik araştırmacıların anaerobik eşiğin belirlenmesinde elde ettiği sonuçların Conconi ve arkadaşlarının sonuçlarından farklı olması, kırılma noktasının öznel belirlenmesinden ve uygulanan test protokollerinin farklılığından kaynaklandığı görüşü yaygındır .
Geçerliligi kesinlik kazanmamış olsa da Conconi testi anaerobik eşigi belirlemede kullanılan yöntemler içinde en kolay ve basit olanıdır. Sahada uygulanabilirliği dolayısıyla da popüler bir yol haline gelmiş olup, birçok çalıştırıcı tarafından kullanılmaktadır.